Manyetik Rezonans Görüntüleme: Temel Bilgiler |
||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||
Bir
kesit görüntüsü elde etmek için bu 90° ve 180° pulsların kaç
kere kullanılması gerekmektedir? Bir
kesit görüntüsü elde etmek için bu sayı seçeceğimiz
matriks değeri ile değişmektedir. Örneğin 128
x 256 matriks değeri (matrix
size) seçilirse, 90° ve 180° RF pulsları 128 kere, 192
x 256 matriksde 192 kere, 256 x 256 matrixde ise bu sayının
256 kere olması gerekmektedir. Ancak bu kadar çok sayıda
sinyal (eko-sinyal) elde ettikten sonra bir kesit görüntüsü (aksiyal,
koronal ve sagittal) elde edebilmekteyiz. Dikkat edilirse, hemen tüm
matriks değerlerinde 256 sabit iken diğer rakam değişmektedir.
Çünkü 256 frekans-kodlama gradiyentini, diğer rakam ise
faz-kodlama step sayısını göstermektedir. Matriks
değerinde frekans-kodlama gradiyentini gösteren sayının
yüksek olması görüntü elde etme süresini değiştirmediği
halde, bunun yüksek olmasi ile görüntünün rezolüsyonu yüksek
olmaktadır. Buna karşın faz-kodlama step sayısı
görüntü elde edilme süresini direk olarak etkilemektedir; bu
nedenle 256 faz-kodlama (phase-encoding) step sayısı ile
rezolüsyonu yüksek görüntüler elde edilmesine rağmen,
inceleme süresini kısaltmak için daha düşük değerler
(128, 192 gibi) seçilebilmektedir. Düşük matriks değeri
seçmede bir başka sebeb daha vardır; matriks değeri
artırılırsa piksel içine düşen proton sayısı
azalacağından (matriks yükseldikçe piksel volümü
azalmaktadır) elde edeceğimiz siyalin amplitütü düşük
olacaktır. Bu nedenle sinyal azlığı sorun olduğunda
matriks değerinin düşürülmesi gerekebilmektedir (bu
konu ileride SNR bölümünde detaylı olarak tartışılacaktır).
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz; 90° ve 180° RF pulsların uygulama sayısı faz-kodlama step sayısı ile değişmektedir.
Eğer
biz TR değerini uzun seçersek voksellerimizde longitudinal
manyetizasyonlar tamamlanacak ve ikinci 90° RF puls ile yine tüm
voksellerden birbirlerine çok yakın transvers
manyetizasyonlar (sinyal) elde edeceğiz. Ancak TR değerini
kısa seçersek bazı voksellerde longitudinal
manyetizasyonlar tamamlanmış, bazı voksellerde ise
longitudinal manyetizasyon daha tamamlanmamış olacağından
dolayı, ikinci 90° RF puls ile voksellerimizden farklı
şiddette transvers manyetizasyon değerleri (sinyal) elde
etmekteyiz. Bunun anlamı, TR uzun ise görüntü dokuların
T1 sürelerinin farklı olmasından etkilenmeyecektir;
dolayısıyla elde edeceğimiz görüntüde T1 ağırlığı
olmaz (voksellere düşen proton yoğunlukları farklı
olduğundan dolayı görüntü proton dansitesinde olur).
TR kısa tutulduğunda ise dokular T1 sürelerinin farklı
olmasından faydalandığımız için elde
edeceğimiz görüntü T1 ağırlıklı
olacaktır. Şekil 7.2de TR uzun seçildiğinde
dokular arasında belirgin fark olmadığı halde,
TR kısa olduğunda dokular arasında belirgin fark
olduğuna dikkat ediniz.
Dokuların
hem T1 hemde T2 farklılıklarından faydalanmaz isek,
elde edeceğimiz görüntü Proton dansitesinde olacaktır.
Yani TR değerini uzun, TE değerini kısa seçtiğimizde
görüntü proton dansite özellikleri taşımaktadır.
Bu
bahsedilen T1, T2 veya proton dansite görüntüleri dokuların
tam olarak bu özelliklerine mi bağlıdır? Bu pratikte böyle kullanılsa da, aslında doğru değildir. Yani proton dansitesindeki görüntü bir miktar T1 ve T2 ağırlıklıdır; T1 ağırlıklı görüntü bir miktar proton ve T2 ağırlıklıdır ve T2 ağırlıklı görüntü bir miktar T1 ve proton ağırlıklıdır. Uyguladığımız sekansda TE değerimiz var ise, orada her zaman için bir miktar T2 ağırlık olacaktır; T2 ağırlığından tam olarak kurtulmak için TE değerinin (0) olması gerekir. Çünkü kısa bir süre olsa bile bazı protonlar bu kısa süre içersinde diğerlerinden daha hızlı dephase göstereceklerdir. Ancak bizim için 180° RF puls çok önemli olduğundan, görüntülerimiz her zaman için bir miktar T2 ağırlığı taşıyacaktır. Yine, uyguladığımız sekansda bir TR değeri var ise, orada her zaman için bir miktar T1 ağırlığı olacaktır. TR değerini ne kadar uzun tutarsak tutalım, bazı protonlar longitudinal manyetizasyonu tamamlamamış olacaklardır. Bununla birlikte bir kesit görüntüsü oluşturmak için daha önce detaylı olarak bahsedildiği gibi, RF pulsları defalarca tekrarlamamız gerektiğinden, bir TR değerimiz olacak ve görüntümüz hemen her zaman için bir miktar T1 ağırlıklı olacaktır. Sekanslarımızda hangi değerleri seçersek seçelim, voksellere düşen proton miktarları eşit olmadığına göre, farklı amplitütlerde sinyallere neden olacaklar ve görüntülerimizde her zaman bir proton ağırlığı olacaktır. Tüm bunlara rağmen pratikte kullanılan :
|
||||||||||||||||||||||||
|